top of page
Image by Ramin Talebi

Yanlış Bilinenler

Konuşma ve dil bozukluklarında ne yazık ki ülkemizde çok fazla yanlış bilinen, kulaktan dolma bilgi dolaşıyor... Biz de bu tür ezberlenmiş düşünceleri doğrularıyla değiştirmek amacıyla sizler için aşağıdaki akademik temele dayanan bilgileri paylaşmak isteriz.

Dil ve konuşma terapisi sadece çocuklar içindir.

Yanlış! Dil ve konuşma bozukluğu (gelişimsel (örneğin kekemelik) ya da beyin hasarı sonucunda edinilmiş) olan yetişkinler de dil ve konuşma terapisinden fazlasıyla fayda görmektedirler. Dil ve konuşma terapisi yetişkinlerde de çocuklardaki kadar etkili olabilmektedir.

Dil ve konuşma gecikmesi çocuğun yaşı ilerledikçe kendiliğinden geçer. 

Yanlış! Hepimiz çevremizden “babası da geç konuşmuş, anaokuluna başlayıncaya kadar hiç konuşmamış ama şimdi çok iyi konuşuyor” şeklinde hikayeler duymuşuzdur. Bazı çocukların sadece biraz zamana ihtiyaçları olduğu, yaşları ilerledikçe konuşmaya başlayacakları düşünülür.


Gecikmiş dili bulunan çocukların %50-70’inin yaşıtlarını yakaladığı belirtilmektedir. Ancak bazı çocukların yaşıtlarının dil ve konuşma düzeyine ulaşabilmeleri için dil ve konuşma terapisi almaları gerekmektedir.  Ayrıca araştırmalar gecikmiş konuşması olan çocukların yaşıtlarını yakalasalar bile dil, artikülasyon, okuma yazma, sosyal beceriler, yürütücü işlevler (dikkat, bellek, planlama vb.)  alanlarında sorunlar yaşayabildiklerini göstermektedir. 


Gecikmiş konuşma ve özgül dil bozukluğunun yanı sıra otizm spektrum bozuklukları, özgül öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu, zihin engeli ya da diğer gelişimsel bozukluklarda da dil ve konuşma desteğine gereksinim duyulabilmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı çocuğunuzun dil ve konuşma gelişimiyle ilgili endişeleriniz varsa “bekleyelim de görelim” yaklaşımı yerine çocuğunuzun dil ve konuşma terapistleri tarafından değerlendirilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır. 

Erkekler kızlardan daha geç konuşur.

Genel olarak erkekler kızlardan daha geç ilk sözcüklerini ve cümlelerini üretmeye başlarlar. Ancak bu fark oldukça azdır. Erkekler ilk sözcük üretimlerinde kızların ortalama 1-2 ay daha gerisinde olabilmektedir, ama bu farklılık normal dil gelişim sınırları içerisindedir. Bazı çalışmalar, bu izlenimin yaratılmasında erkeklerin kızlardan daha az konuşmalarının rolü olduğunu belirtmektedirler. Eğer çocuğunuzun dil gelişiminin geciktiğini düşünüyorsanız, “erkek çocukları zaten geç konuşur” demek yerine bir dil ve konuşma terapistine danışın.

Kekemelik zamanla kendiliğinden geçer.

Kekemeliğin ilk belirtileri çoğunlukla 2 ve 4 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar herhangi bir terapi almadan, kekemeliğin kendiliğinden ortadan kaybolması durumunun yaklaşık %75 oranında olduğunu göstermektedir. Hangi çocuğun kekemeliğinin devam edeceği kesin olarak belirlenememekle beraber; bazı risk faktörlerinin kekemeliğin kronik hale gelme olasılığını arttırdığı bilinmektedir.  Bu risk faktörlerinin bazıları; çocuğun erkek olması, ailede kekemelik öyküsü bulunması, çocuğun takılmaya başlamasının üzerinden aylar geçmesi ve herhangi bir dil ve konuşma bozukluğunun eşlik etmesi olarak sayılabilir.  Çocuğunuzun takılmaları konusunda kaygınız varsa, vakit kaybetmeden bilgi almak üzere bir dil ve konuşma terapistine başvurmanız uygun olacaktır.

bottom of page